İş sağlığı ve güvenliği kapsamında, endüstriyel tesislerde gürültülü ortamlarda çalışmalar vardır. Gürültü kaynaklarından çıkan ses çalışanı etkilemektedir. Gürültü seviyesinin yüksekliği, insan sağlığında bir çok hastalığa yol açar. Gürültünün insan sağlığı açısından etkileri hem sağlık hemde davranış olarak meydana gelmektedir.
Kulak koruyucular, gürültüye maruz kalmanın neden olduğu işitme hasarını önlemek veya azaltmak için kullanılan kişisel koruyucu donanımlardır. Bu donanımlar, kulakları gürültülü ortamlardan kaynaklanan yüksek ses seviyelerine karşı korur. Kulak koruyucuları, genellikle iş yerlerinde, inşaat alanlarında, sanayi tesislerinde, havaalanlarında ve diğer gürültülü ortamlarda kullanılır. Ayrıca, atış poligonları, konserler veya motorsporları gibi etkinliklerde de kullanılabilir. Kulak koruyucuları, farklı tiplerde ve tasarımlarda gelir.
En yaygın kullanılan kulak koruyucu tipleri şunlardır:
Kulak tıkaçları: Kulak kanalına yerleştirilen küçük ve esnek tıkaçlardır. Genellikle tek kullanımlık veya tekrar kullanılabilir olarak bulunurlar. Gürültüyü azaltmak için kulak kanalını kapatır ve sızdırmayı önler.
Kulaklık tarzı kulak koruyucuları: Bu tip kulak koruyucuları kulakların etrafına oturan ve kulakları dış etkenlerden izole eden bir bant ile birlikte gelir. Yüksek ses seviyelerini emen veya bloke eden yalıtım malzemelerine sahiptirler.
Elektronik kulak koruyucuları: Bazı kulak koruyucuları, içlerinde ses sinyalini algılayan ve yüksek seslere karşı koruma sağlayan elektronik devreler içerir. Bu tür kulak koruyucuları, düşük ses seviyelerinde çevre seslerini duymanızı sağlarken, yüksek ses seviyelerinde otomatik olarak koruyucu bir bariyer oluştururlar.
Kulak koruyucularının seçimi, gürültü seviyesine, çalışma ortamına ve kişisel tercihlere bağlı olarak yapılmalıdır. İşyerinde kullanılıyorsa, yerel iş sağlığı ve güvenliği standartlarına ve gerekliliklerine uygun olduğundan emin olmak önemlidir. Ayrıca, kulak koruyucularının doğru bir şekilde takıldığı ve uygun bir şekilde sıkıca oturduğu sağlanmalıdır.
Çok yüksek gürültülü alanlarda çalışan kişilerin kulak koruyucuları kullanmaları mecburidir. Ayrıca gürültülü bir ekipman veya ateşli silah atışlarında mutlaka kulak koruyucular kullanılmalıdır. İşyerlerinde günde 8 saatten fazla ve 85 dB veya yukarısındaki gürültüye izin verilmemelidir. Yönetmeliklere göre en düşük maruziyet düzeyi 80dB olmalıdır. En yüksek maruziyet değeri 85 dB ve maruziyet sınır değer 87dB olarak belirlenmiştir. Çalışma ortamında yapılan 8 saatlik gürültü ölçümlerinde 80 dB olarak tespit edilirse, işveren işyerinde kulak koruyucu bulundurmak zorundadır. Bu seviye eğer 85 dB veya üzeri ise çalışanlar işverenin bulundurduğu kulak koruyucularını kullanmak zorundadır.
Yüksek sesle maruziyet durumunda meydana gelen akustik travma şiddetli gürültü seviyesinin neden olduğu işitme kaybı olarak adlandırılmaktadır. Aşırı derecede yüksek veya uzun süreli olan gürültü, iç kulakta sinirsel türde işitme kaybı oluşturanibilir, bununla beraber çınlama ve uğultu da hissedilebilir. Akustik travma durumu en sık karşılaşılan işitme kaybı ve çınlama şikayetlerinin sebebini oluşturmaktadır. Tüfek, tabanca, top ve buna benzer ateşli silahların ve patlayıcıların ani yarattığı gürültü işitme kaybına ve kulak çınlamasına sebep olabilir. Üretim alanlarında makinelerden çıkan yüksek derecede gürültü ve bu gürültü altında uzun süre çalışmak akustik travma şikayetinin ana nedenidir. Kapalı ortamlardaki patlamalar ve ani şiddetli gürültüler açık ortamdakilere göre çok daha tehlikelidir. Ayrıca suyun altındaki patlamalar, su üzerinde olan patlamalardan çok daha fazla kulaklarınıza zarar verir ve işitme kaybına yol açar. İşitme kaybı, yüksek frekanslardaki seslerde başlar. Tünnitus olarak adlandırılan çınlama, uğultu şikayetleri her zaman yüksek sesin sebep olduğu durumlarda karşılaşılabilecek problemdir.
Gürültüye alışmak mümkün değildir. Fakat kişiden kişiye farklılık gösterecek etkileşimler görülebilir. Çok şiddetli gürültülerde ve uzun süreli olması durumunda, iç kulaktaki sinir sisteminde tahribat meydana gelir ve çok fazla sinir sistemi hasar görür. Sinir hücrelerinin ölmesi durumunda tekrar hayata döndürülmesi gibi bir tedavi söz konusu değildir. Meydana gelen hasar kalıcıdır. İşitme zaman içerisinde azalır. Mevcut hasarlı durum düzeltilmese bile, yüksek sesten korunarak ve tedavi ile hasarın ilerlemesi durdurulabilir.